17 Ağustos 2013 Cumartesi
Normalite
Bir litre çözeltide çözünmüş halde bulunan maddenin eşdeğer gram sayısıdır. "N" harfi ile gösterilir. Birimi normaldir.
N= Molarite x Tesir değerliği formülü ile hesaplanır.
Asitlerin ortama verdiği H+ iyonu sayısı, bazların ortama verdiği oh- iyonu sayısı, tuzların ise ortama verdiği veya aldığı elektron sayısına tesir değerliği denir.
örneğin h2so4 için bu değer 2 dir. çünkü sülfürik asit 2 tane h+ iyonunu sulu çözeltisine verebilir.
naoh, hno3, hcl için bu değer 1 dir
16 Ağustos 2013 Cuma
Molarite
Bir litre içinde çözünen maddenin mol miktarıdır. Birimi molardır. "M" harfi ile gösterilir. 1M NaOH çözeliti hazırlamak için 40 g NaOH alınır ve 1 L çözücüde çözünür. Formülü M=n/v dir.
Burada
n; mol sayısını
V; litre cinsinden hacimi ifade eder.
15 Ağustos 2013 Perşembe
Molalite
1 kg çözücü içinde çözünmüş maddenin mol sayısı olarak tanımlanır.
Örneğin ; 1 molal NaCl sulu çözeltisi hazırlamak için 1 mol NaCl ( 58.5 g ) alınıp 1000g su içinde çözünür.
Molalite, sıcaklığa bağlı değildir. Çünkü bir çözeltideki maddelerin kütlesi sıcaklık ile değişmez. Bu nedenle çözeltilerin kaynama ve donma noktaları değişimlerinin hesaplanmasında molalite kullanılır.
14 Ağustos 2013 Çarşamba
Kritik Sıcaklık, Buhar - Gaz
Bulunulan sıcaklıklarda basınç uygulanarak sıvılaştırılamayan akışkanlara gaz denir. Buhar ise basınç uygulandığında sıvı hale geçen akışkandır. Gazların sıcaklığı arttıkça sıvılaşması zorlaşır. Bütün gazlar için ayırt edici olarak bir sıcaklık değeri vardır ki, bu sıcaklığın üzerinde gaz sıkıştırılarak sıvılaştırılımaz. Bu sıcaklığa kritik sıcaklık denir.
Madde ısıtıldığında sıvı halden önce buhar hale geçer. Buhar, kritik sıcaklığa kadar sıvılaşma özelliğini sahiptir. Kritik sıcaklıktan sonra gaza dönüşür. Kritik sıcaklık ayırt edici özelliktir. Buharın ıslatıcı özelliği varken gaz tamamen kurudur.
13 Ağustos 2013 Salı
Sodyum Eldesi ve Kullanım Alanları
NaCl halinde denizlerde, kaya tuzu yataklarında; mineral halinde Na2CO3.10.H2O ve NaHCO3 şeklinde bulunur.
Eldesi
NaCl nin eritilmiş halinin veya sulu çözeltisinin elektrolizi ile elde edilir. Katotta Na katı halde birikirken anotta Cl2 gazı açığa çıkar. Kullanım Alanları
Metalurjide, nükleer reaktörlerde; sabun, sofra tuzu, çamaşır sodası, kabartma tozu, cam, boya ve kağıt üretimi, ilaç endüstrisi ulaşımda uyarı lambalarında, otomobillerde kullanılır.
Aleve tutulunca sarı renk verir.
Cevher ve Mineral
Cevher ; Yapılarında metal bileşikleri içeren ekonomik değere sahip elementleri barındıran maddelerdir. Maden ya da maden cevheri de denir.
Mineral; Doğal olarak kendiliğinden oluşan ve belirli bir kimyasal bileşime sahip maddelerdir.
Metaller üç yöntemle elde edilirler.
Mineral; Doğal olarak kendiliğinden oluşan ve belirli bir kimyasal bileşime sahip maddelerdir.
Metaller üç yöntemle elde edilirler.
- Zenginleştirme
- Metal eldesi
- Saflaştırma
5 Ağustos 2013 Pazartesi
Boyalar ve Bileşenleri
BOYALAR VE BİLEŞENLERİ
Yüzeylere renk vermek, süslemek, dış etkilerden korumak için kullanılan renkli kimyasallara boya denir.
Boyalar KARIŞIMDIR.
Boyaların 4 temel bileşeni vardır.
- Çözücüler ( İncelticiler ) Boyanın uçucu kısmını oluşturan kimyasal maddelerdir. Kullanılan boyanın kimyasal özelliğini değiştirmeden incelten sıvılardır. Boyanın akışkanlığını uygun seviyeye getirmek için kullanılırlar.
Su Bazlı ( Plastik ) Boyalar ; Çözücüsü su olan boyalardır. uygulandıkları yüzeyin dışarıdan hava almasını engellemedikleri için sağlık bakımından zararlı değillerdir.
Yağlı ( Sentetik ) Boyalar ; Çözücüsü tiner, aseton, alkol, toluen gibi organik maddeler olan boyalardır. Kullanılan bu çözücüler zararlıdır. uygulandıkları yüzeyi çok iyi kapatırlar. Bu nedenle hava geçirgenliklerini olmaz.
2. Bağlayıcılar
Çözücülerin uçması sonucu, geriye kalan kimyasalların katılaşarak oluşturdukları tabakadır. Boyaya katkısı; sertlik, parlaklık, yapışma ve kimyasallara dirençtir. Bağlayıcı maddeler boyanın temelini oluşturan maddelerdir.
3. Örtücü ve Renklendiriciler ( Pigmentler )
Renk verici ve uygulandıkları yüzeyi örtücü maddelerdir. Boyanın bağlayıcı ve çözücü maddeleri içerisinde çözünmeyen maddesidir.
Titanyum dioksit, çinko oksit, demir oksit renk verici, çinko kromat, çinko fosfat korozyon önleyici pigmentlerdir.
4. Kimyasal Katkılar
Boyanın yapısında çok az bulunan kimyasallardır. Katkı maddeleri boyanın verimini artırmak için kullanılır.
Kimyasal katkılar özellikleri bakımından çökme önleyici, köpük önleyici, UV ışınlarından koruyucu, kurutucular, matlaştırıcılar, antibakteriyeller şeklinde sınıflandırılabilir.
3 Ağustos 2013 Cumartesi
ENTALPİ
Sabit basınçlı bir sistemde meydana gelen enerji değişimlerine entalpi (H) denir.
H = U + w
Herhangi bir kimyasal reaksiyonda meydana gelen entalpi değişimine reaksiyon entalpisi (DH) denir.
DH = DHürünler - DHgirenler
Ekzotermik tepkimelerde ürünlerin toplam entalpileri girenlerin toplam entalpilerinden küçüktür.
∆H_ürünler<∆H_girenler
CH4(g) + 2O2(g) → CO2(g) + 2H2O(g) ΔH = -890 kJ
CH4(g) + 2O2(g) → CO2(g) + 2H2O(g) + 890 kJ
Endotermik tepkimelerde tepkimeye ürünlerin entalpi toplamı, girenlerin entalpi toplamlarından daha büyüktür.
∆H_ürünler>∆H_girenler
1/2H2(g) + 1/2I2(g) → HI(s) ΔH = +26,5 kJ
1/2H2(g) + 1/2I2(g) + 26,5 kJ→ HI(s)
STANDART OLUŞUM ENTALPİLERİ
Bir bileşiğin sabit basınçta elementlerinden oluşması sırasında meydana gelen ısı değişimine o bileşiğin oluşum entalpisi denir.
Bir mol bileşiğin standart şartlarda (1 atm ve 25 °C) kendini oluşturan elementlerden meydana gelmesi sırasındaki enerji değişimine standart oluşum entalpisi denir.
S(k) + 3/2O₂(g) ® SO₃(g) ∆H = -320 kjtepkimesinin entalpisi aynı zamanda SO3 ün oluşum entalpisidir.
SO₂(g) + 1/2 O₂(g)® SO₃(g) ∆H = -240 kj
Bu tepkimede SO₃ elementlerinden değil bir bileşik olan SO₂ den elde edilmiştir. Buna göre -240 kj değeri verilen tepkimenin entalpisidir. Fakat SO₃ ün oluşum entalpisi değildir.
İÇ ENERJİ
Bir termodinamik sistemi oluşturan tüm taneciklerin sahip olduğu kinetik, potansiyel ve çekirdek enerjilerinin toplamına o sistemin iç enerjisi (U) adı verilir.
Bir sistemin sahip olduğu iç enerjinin doğrudan ölçülmesi mümkün değildir. Sistemin iki farklı anı
arasında gerçekleşen enerji değişimleri kullanılarak iç enerjide meydana gelen değişimlerin ölçülür.
DU = Uson– Uilk
ISI VE İŞ
Sistemle ortam arasında sıcaklık farkından dolayı aktarılan enerjiye ısı denir.
Sıcaklık farkından bağımsız yollarla aktarılan enerjiye iş denir.
Enerjinin iş olarak aktarılmasına, sistemin çevresine uyguladığı dış kuvvetlerin yaptığı mekanik iş (w) örnek olarak verilebilir.
İş = Kuvvet x Yol
Verilen ısının iç enerjide artışa sebep olur (U2 > U1) ve pistonu iterek bir iş (w) yapmak için kullanılır.
Qp :Sabit basınç (P) altında sistemin aldığı ya da dışarı verdiği ısı
DU:Sistemin iç enerjisinde meydana gelen değişim
w : İş
Qp = DU + w
Gazın bulunduğu kabın hacmi değişmediğinden herhangi bir iş yapılmamış olur.
w = 0
Qv :Sabit hacim (V) altında sistemin aldığı ya da dışarı verdiği ısı
DU :Sistemin iç enerjisinde meydana gelen değişim
QV = DU
Sıcaklıkları aynı olan sabit basınçlı ve sabit hacimli iki farklı sistemde eşit sıcaklık artışının sağlanabilmesi için sisteme verilmesi gereken enerjiler arasında QP > Qv olduğu anlaşılır. Çünkü sabit basınçlı sisteme verilen ısı enerjisinin bir kısmı hacim artışını sağlamak için iş olarak harcanır.
SİSTEM VE ORTAM
Fiziksel ve kimyasal değişimlerde meydana gelen ısı değişimini inceleyen bilim dalına termokimya denir.
Evrenin incelenmek üzere seçilen bölümüne sistem denir.Sistem dışında kalan evren parçasına çevre denir.
- Çevresiyle hem madde hem de enerji alış verişi yapabilen sisteme açık sistem denir.
- Çevresiyle enerji alış verişi yapabilen fakat madde alış verişi yapamayan sisteme kapalı sistem denir.
- Çevresiyle madde ve enerji alış verişi yapamayan sisteme izole sistem denir.
- İzotermal sistem → Sıcaklık sabitİzokorik sistem → Hacim sabitİzobarik sistem → Basınç sabit
1 Ağustos 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)